Datareportal Global Digital Overview 2025 verilerine göre dünya genelinde sosyal medya kullanım süresi ortalama 2 saat 24 dakika iken, Türkiye’de 18-24 yaş arası gençlerde bu süre 3 saatin üzerine çıkıyor. Psikolog Aslı Orman, sosyal medyanın bilinçsiz kullanımının gençlerde "gelişmeleri kaçırma korkusu (FOMO)" ve özgüven problemleri gibi psikolojik sorunlara neden olduğunu belirtti.
Uğur Okulları PDR Müdürü Aslı Orman, gençlerin sosyal medya aracılığıyla ilgi alanlarına yönelik faydalı etkileşimlerde bulunabildiğini ancak fiziki ortamda sosyalleşme güçlüğü yaşadıklarına da dikkat çekti. Orman, "Sosyal medyada davet edilmedikleri bir ortamı gören gençler sürekli çevrim içi kalıp, dışlandıklarını hissediyor. Bu durum kaygı ve özgüven bozukluklarına yol açabiliyor" dedi.
“Yerine göre fayda da sağlayabilir”
Orman, sosyal medyanın kontrollü kullanıldığında gençlerin özgüven kazanmasına da katkı sağlayabileceğini söyledi. Ancak olumsuz yorumların ya da karşılaştırmaların, gençlerin psikolojisini olumsuz etkileyebileceğini belirtti.
"Aileler yasak koymak yerine sınır getirmeli"
Velilere “yasak yerine sınırlama” önerisinde bulunan Orman, ailelerin teknoloji kullanımına dair örnek olması gerektiğini vurguladı: “Akşamları birlikte kitap okuma, film izleyip yorumlama gibi ortak etkinlikler yapılabilir.”
"Yaş sınırı ve uygulama denetimi önemli"
Telefonlara indirilen uygulamalarda yaş sınırına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Orman, küçük yaş grupları için sosyal medya süresinin 20 dakikadan başlayarak 1 saate kadar çıkarılabileceğini ifade etti.
“Okullarda teknoloji sözleşmesi uyguluyoruz”
Uğur Okulları’nda yıl başında öğrenci ve velilerle "teknoloji sözleşmesi" imzaladıklarını belirten Orman, bu sayede öğrencilerin dijital ortamda oto kontrol becerilerini geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
“FOMO kaygıyı körüklüyor”
FOMO’nun (Fear of Missing Out – gelişmeleri kaçırma korkusu) gençler arasında yaygınlaştığını belirten Orman, “Sosyal medyada olan biteni kaçırma korkusu, çevrim dışı kaldıklarında ciddi kaygıya sebep oluyor. Bu da ilişkileri zedeliyor ve toplum içinde kendilerini ifade etmelerini engelliyor” dedi.
